Bugün de diğer günlerden farksız. Zindan, hep aynı; insanlar değişiyor, çoğu zaman ayakta çıkıyorlar buradan, ya da ölüp başkasının kollarında.
Kanunlar burada pek anlam ifade etmiyor benim için. Hırsızlık yapan köle elini kaybediyor, özgür biri ise mal sahibine köle oluyor. Ne garip, ürünlerini kesin diyorlar. Derin konulara fazla dalan biri de değilim aslında, çünkü düşünmek büyük bir suç, özellikle de kötü düşünenlerin sonunu gören bir gardiyan varken.
İlk başta orduya yazıldım ama bir dayı bulamadığım için almadılar. 2.03 nesil öncesine kadar kötü olduğumuzdan, benim gibi düşük insanlardan oradan seviyesini aşağı çekmek istemediler, demek ki neyse ki mahalledeki bir komşu vesilesiyle zindana muhafız alınacağını öğrendim. Bir nevi para laf 100 olsa da, sonuçta devlet kapısı kapalı, abi atarsan ölene kadar rızkımız gelir, başladım çalışmaya.
Evde birkaç tane pop resim var, hapiste yaşadıklarımı yazmaya karar verdim. İleride biri okur ve neler gördüğünü, yaşadığımı anlar. Sonuçta dünyada krallar, kraliçeler, vezirler yaşamıyor. Yalnız, onlardan daha çok milyonlarca sıradan insan yaşıyor. Aldıkça aklıma geldikçe yazmayı düşünüyorum. Yılbaşından yılbaşına yazarım, hem yıllık bir panorama da olur benim için.
📅 İlk yıl her şey aynı: Zindanda hırsızlar, katiller var.
🔄 İkinci yıl aynen devam.
🏰 Üçüncü yıl Mısır cephesinde yeni bir şey yok.
🤵 Dördüncü yılım: Çok yakışıklı bir mahkum var. Bu köle, vezirin karısıyla kötülük yapmaya kalkmış ve hanımı elinden zor kurtulmuş. Vezir olan kocadan çok adil bir insan olduğu için kolinin yargılanmasına istemiş, kendisi vermemiş cezasını.
🎭 Beşinci yıl: Adam gerçekten yakışıklı, tam bir ayı parçası. Tüm şehir onu konuşuyor, ama şimdi unutuldu. Kimsenin onu hatırladığını bile zannetmiyorum.
🎩 Altıncı yıl: Dışardan bakınca çok da bir tacir tipi yok, ama kimsenin alnında ben şu işlerimi niye yazmıyor diye düşünüyorum. Sonuçta ben kimseyi suçlamam, temize de çıkarmam.
🐜 Yedinci yıl bu adamın yanında kalan mahkumlar çok hızlı değişim gösteriyor. En azılı suçlular bile akıllanıyor; bir anda odalarındaki küçük bir karıncayı gezmeyecek hale geliyorlar. Oldukça enteresan.
🔓 Sekizinci yıl: Arada konuşuyoruz. Karnım iyice ısındı. Adı Yusuf. Buranın sahibi o. Kalan herkes, misafiriymiş gibi davranıyor. Çekim gücünde ne bir mahkum, ne de bir görevli, gardiyan, asker kaçabiliyor.
💬 Dokuzuncu yıl: Yusuf’un koş kapısı hep açık. Herkes ona gidip derdini açıyor, anlatıyor, soruyor ve cevabını alıyor. Ben de kimi zaman gidiyorum.
🕰️ Onuncu yıl: Kaç yıl oldu Yusuf’u ne arayan var, ne soran? Mahkemesi sen de olmadı, unutursun diye buraya koy, dükkan düşünüyorum, sonra da olsun.
1️⃣2️⃣ 12. yıl: Buralar hep Yusuf.
1️⃣5️⃣ 15. yıl: Yusuf artık burada değil. Onun mahkumu artık kralın emri doğrultusunda. Mahkemesi yapıldı, ve susuz olduğu masum olduğu ortaya çıktı. Olayın aslında herkes öğrendi, on yıl boşuna burada yatırdılar adamı. Ama kaç kişiyle de ilgilendi, tahminimce yolu açık olur büyük adamın.
2️⃣0️⃣ 20. yıl: Yusuf Mısır’a bakan oldu, maliye ile artık o ilgileniyorsun, ülkenin maddi bolluğunu size şöyle anlatayım. En uzaktaki, ismini bilmediğimiz ülkeler bile yardım istemeye buraya geliyor.
2️⃣1️⃣ 21. yıl: Halk onu seviyor, o da halkı.
2️⃣4️⃣ 24. yılı: Yusuf’un ailesi buraya taşındı.
🤲 Allah başımızdan eksik etmesin.