Hucreden Gelen Mektup
Can dostum güzel insan kardeşim, Öncelikle vakit ayırıp, emek verip bana mektup yazdığın için çok teşekkür ederim. Görüşte eşimden selamını ve bana mektup yazmak için adresimi istediğinin haberini alınca çok sevindim. Salı günü saat ben avludayken gardiyan mektubunu getirip mazgala bırakmış. Senden geldiğini görünce ve okuyunca hem sevindim hem de duygulandım çok sağ ol. Kardeşim martdaki açık görüşten sonra tek kişilik odaya geçeceğim tebliğ edildi. Yargıtay'ın onaylamasının üzerinden ne kadar geçti bilmiyorum. Telefon gününde ailemle konuşmuştuk. Bu yüzden de telefon konuşmamız baya hüzünlü oldu. 10 Mart da tek kişilik odalara geçtik. Dokuz ay olacak. Alıştım. İnsan her şeye alışıyor çok şükür hiçbir sıkıntım yok. İlerki sayfalarda daha detaylı anlatacağım yaşadıklarımdan. Hepinizle ilgili hoş anılarım var güzel bir dönem geçirdim sizin koğuşta. Tek kişiliğe geçince kimyon aldım. Her kimyon kullanışımda senin pirinç pilavına kimyon atarken aklıma geliyor. Bu hayatta kimyonu normal bir yemekte kullanan ilk defa seni görmüştüm. Ben de dokuz aydır her yemeği atıyorum sırf bitsin diye ama bitmiyor. Annenler babanlar nasıl sağlıkları sıhhatleri iyi mi? Bizimkiler çok şükür iyiler arada kontrollerini yaptırıyorlar sıkıntı yok… Kardeşim tekrar merhaba dün akşam yazdığım yerleri okudum. Aklımdakileri bölük pörçük de olsa anlatmaya devam etmek istiyorum. Sağlıkla ilgili tavsiyelerin için çok sağ ol tek kişiliğe geçtiğinden beri daha çok dikkat ediyorum. Sebze meyveyi alıyorum. Zeytinyağını kullanıyorum. Çok uzun süredir tatlıyı da kestim istihkak olarak verilen tatlıları da bayram günü hariç almıyorum. Abur cuburu da çok azalttım ekmeği ise günlerce almadığım oluyor. Bu cezaevine gelince avluda en içeriden ağır ağır yürümeyi devam ettirdim. Koğuş arkadaşlarımın da dikkatini çekmişti. Hatta bir arkadaş -ismini tam bilmiyormus- beni anlatırken hani yavaş yürüyen diye tarif ediyormuş. İçerdeyken ailemle çıkınca yapacaklarımı küçük küçük bir yerlere not ediyordum. Tek kişiliğe geçince hepsini tek bir yere yazdım. ;Ara ara yeni şeylerde geliyor aklıma onları da ‘Ailemle yapılacaklar listeme’ ekliyorum. Kardeşim şu an aklımdaki kimi şeyleri yapamıyorum mesela Rusça çalışmak. Bu sebeple müzik aleti önerinin şu an bana çok uzak. Bu cezaevine sizin oradan gelince Rusça'ya gayet motive bir şekilde başlamıştım. Ama sen de biliyorsun ki dil süreklilik istiyor. Ara verince nankörlük yapıyor. Vakitte su gibi akıyor. Ne yavaşlatabiliriz ne de hızlandırabiliriz. Buraya geleli dokuz ay olmuş. Bana kalsa daha dün geldim. Mümkün olduğunca iyi değerlendirmek gerek. Keşke şunu da yapsaydık demek istemiyorum çıkınca. Sizin orada iken geçen bazı zamanlar pişmanlık sebebim. Dört büyüklerin maçları, filmler izlememiş olmam pişmanlıklarımdan sadece birkaçı. Tek kişilik oda bu noktada cennet gibi. Bir çok şeye imkan sağlıyor. Her şeyden önce sessiz bir şeylerle yoğunlaşmışken gelip seni lafa tutacak, oyalayacak kimse yok. Kullanacağın vaktın senin. Tekrar iyi akşamlar. Sorduğun sorulara azda olsa değindim. Şimdi aklımdakileri anlatayım. Bu cezaevinde bes altı tane koğuş gezmiş oldum. Kimlerin olduğunu söylemek gerekirse altmış yaşında amcalar da vardı, üniversite öğrencileri de. Özel sektörde olsun kamuda olsun değişik mesleklerden arkadaşlarla kaldım. Güzel dostluklar kurduk. İyi zaman geçirdik. Bulunduğum yeri sormuşsun alt katta duvar kenarındaki odada kalıyorum. Üst katta beş oda var dördünü tanıyorum. Bir tane adli var alt kattaki komşuların tanıdık olmazsa bir avantaj sağlıyor avlu saatlerinde muhabbet ediyorum çok iyi oluyor. Tek kişiliğin aklıma gelen avantajlari şunlar: İstediğin zaman ışığı kapatıp açıp kapatabiliyorsun. Yedi gün 24 saat ışık yapmak istediğinde de kimse rahatsız olacak mı diye endişe etmiyorsun. İstediğin zaman uyuya biliyorsun sen uyurken bağıra bağıra konuşan gürültü yapan kimse yok. İstersen spor yapabiliyorsun kimse rahatsız olmaz. Semaveri istediğin gibi kullanabiliyorsun. Sıra derdin yok. Wc de sıra yok sıkışık durumdayken kapıda kalmıyorsun. Duşta sana özel. (Böyle anlatınca 3 + 1 sıfır daire gibi oluyor) Koğuşta yan odalar da dahil gün içinde sessizlik hakim. Konsantrasyonunu bozacak hiçbir şey yok. Avluda sana ait. İster yürü, ister koş, istersen otur. Sana kalmış. Hayatımda en düzenli, istikrarlı sporu burada yaptım. Ramazan'da yapmadım kendimi yormak istemedim. Hem avlu üzerinde tel yok. Gökyüzü, bulutları, kuşları, uçakları arada bir tel filtresi olmadan görüyorum. En son çıkan arkadaş avluya kuş yemi döküyor. Kuşlarda geliyor kimse olmayınca. Bize de baya alıştılar. Kimi zaman güvercin, kimi zaman serçemiz var. Tahmin et rekorumuz kaç kuş? Tam on dört. Onları izlerken insan kendini belgesel izliyormuş gibi zannediyor. Hem de canlı hem de hapishanede hem de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almışken. Çok iyi bir lüks ne dersin? Hayatımda bu kadar kuşları izlediğimi hatırlamıyorum. Burada izleyince çok güzeller. Renkleri, inişleri, kalkışları birbiriyle oynayışları. Tabii kimi zaman aralarında kavga ediyorlar o bile insanı mutlu ediyor. Telefon hakkım iki haftada bire düşünce kendimi mektuba verdim. Görüş da iki hafta bir. İki kişi geldiklerse süreyi yarıya bölüyorlar. 15 dakika biriyle 15 dakika diğeriyle görüşüyorum. Mektuplaşma iyi oluyor özellikle babamla. Görüşlerde hal hatır soruyorduk ancak mektupta ise farklı farklı konularda yönelebiliyoruz. Soyağacımızdan, babamın çocukluğundan, akrabalardan.. Yüzyüze görüşmediğimiz bir sürü konu. Burada bir maddi bereket de var. ailemin gönderdiği para aynı. Hiçbir şeyden kesmediğim halde şu an daha rahat yaşıyorum. Yemekle birlikte verilen sebze ve meyveyi bol bol yediğim halde artıyor bile. Kantinden aldığım temizlik malzemeleri çok uzun süre gidiyor. Kantinden bir tane masa aldım. Sonra semaver aldım yaza kadar bozulabilircek ürünleri, peyniri, sebzeyi meyveyi camın önüne koydum. Yaz gelince de mini ofis tipi buzdolabı aldım. Tek kişi olunca insan içine ne koyacağını bilemiyor. Bol bol yer var her şeyi koyduğum halde. TV almadığımı söylemiştim zaten. Mahkemeyle ilgili konuşasın var ama… neyse… Allah kimsenin yaptığını yanına koymaz deyip geçiyorum şunu söyleleyim ama. Cezaevi değiştireme sebep olan dört yıllık cezam bozuldu ama hükümlüyüm diye cezaevi değiştirimmiş oldum hayırlısı bakalım… Kütüphaneden aldığım bir kitaptan bir metin yazmak istiyorum. ‘Üç Yusuf Üç rüya Üç gömlek’ zindan ki kimselere görünmediğin, kimseleri görmediğin yerdir. Rabbine görünmediğini sanıyorsan başkalarınının görünmelerini hesaba katma. Rabbinin seni gördüğünü görmüyorsan başka görmeleri ciddiye alma. Gördüğün ve görüldüğün o değilse görünmelerinde, görmelerinde boşa çıkar. Seni başkaları görse neye yarar! Sen başkalarını görsen neye yarar! Karanlıktasın. Hem görünmezsin, hem göremezsin Ya Esafa Rabbinin nazarında kendine yer ara . Yazar şimdi zalimin tarafında mıdır bilmiyorum ama söyleyene değil söyletene bakmak lazım sen de kendine çok iyi bak hoşçakal. Kendine iyi bak. (Ailem haricinde yazdığım en uzun mektup budur herhalde)
