Mutfak eşimle bir sürü tatlı anımızın olduğu yer. Buzdolabının üzeri birlikte olduğumuz fotoğraflarla dolu. Cezaevinden gelen fotoğrafları da keserek birleştirdim. Yeğenlerim de cin Ali tarzı bizim resimlerimizi yapmıştı. Onları da bizimkilerin yanına astım. En son fotoğraf ise bayağı eski. Korona öncesi. Salgın zamanı görüş olmadığı için fotoğraf da yok eşimden. Ailesi arada çok nadir de olsa ziyaretine gidiyor. Yılda bir iki kez. En faydalı şey ise bana gönderdikleri açık görüş fotoğrafları. Akşam yemeğini hazırlayıp masaya otuyorum. Hep kendi yerime otuyorum. Kocamın sandelyesini hep boş bırakıyorum.Duvara yaslanıp yemek hazırlamamı izlerdi. Kimi zaman benimle konuşur aklında ki iş fikirlerini söylerdi. Arada da yanıma gelip benimle dans etmeye çalışırdı. Acaba o bugün ne yedi? Yemekleri yediğini söylüyor. Yeterince karnını doyurabiliyor mu? Telefonla konuşmamızda ‘Ben yiyorum’ desede belki de beni üzmemek için böyle söylüyordur. O kadar birlikte yedik, içtik. Hangi yemeği daha çok sevdiğini bilmiyorum. Ama tatlılarımı sevdiğini biliyorum. Mutfakla aran nasıl diye sorsalar ne derdim. Lise öğrencisiyken öğretmen lisesinde yatılı okudum. Hafta sonları evimde kalabildim. Üniversitede iken de evde kalsam da emek gerektiren yemeklerden uzak durdum. Daha kolay olan yemekleri yapmayı seçtim. Şimdi kendime ait koskocaman bir evim var. Bu evin doğal olarak da mutfağı da var. Alet edevat her şey var. Beğenerek aldık. Hediye gelen şeyleri de beğeniyorum. Beğenmediklerimi de başkasına hediye ettim. Mutfak bir kadının dünyası sonuçta. Mağaza mağaza gezip her bir parçayı beğenerek almıştık. O zaman ki nişanlım şimdi ki eşim de alışveriş yapmayı sevdiği için sıkıntı zahmet çekmedim. Hatta kimi zaman ben diyordum. ‘Bunu almayalım yeter!’ Evlenmeden önce yemek yapmaktan korkuyordum. Ya kocam benim yaptıklarımı beğenmezse daha da önemlisi misafirlere karşı mahcup olursam diye. Aldığım hiçbir şeyi kullanamazsam boşu boşuna almış olurdum. Evlenirken aklımda ki endişelerden en büyük bölümü de mutfakla ilgiliydi. Eşim de beni teskin etmeye çalışsa da diyordum ki ’Şimdi böyle söylüyor, evlenince akşama ne yaptın der’ Nişanlım ise ben sana güveniyorum dese de düğünden sonra ki günlük hayattan ciddi ciddi korkuyordum. Her ne kadar iyi bir nişanlılık yaşamış olsam da. Evlenmeden önce yemek kitabı aldım birkaç tane. Bunlar kütüphane de dursa da sonra interneti kullanmaya başladım. Videolar daha faydalı. Evlendikten sonra ilk imtihanım geldi çattı. Kız arkadaşlarım hayırlı olsuna geleceklerdi. Her ne kadar kahvaltı bile olsa insan heyecanlanıyor. Birlikte dışarda yemek yediğim, tatlı yediğimiz arkadaşlarıma ne kadar marifetli bir aşçı olduğumu da göstermek istiyorum. Mutfak da on parmağımda on marifetim ortaya çıksa diyordum. Acaba çok mu iddiacıyım. Ortalama bir ev hanımlığı için neler vermezdim. Büyük imtihan öncesi eşimle alışverişe gittik. Yazmayı planladığımıza göre herseyi aldık. Sonuçta kendimi arkadaşlarımın teftişine hazırlıyordum. Kahvaltı sonrası ya da öncesi evimi de dolaşmak isteyeceklerdi. Kapıdan çıkınca da benim yaptıklarımı eleştireceklerdi. Ertesi sabah kahvaltıya geleceklerdi. Tatlıyı önceki gün yapmaya karar verdim. Yaver olarak da yanıma kocacığımı aldım. Ama o savaşın önemini kavrayamadı. Ne de olsa erkek ne anlar kadın dünyasından.’Bunlar senin arkadaşların değil mi? Niye bu kadar korkuyorsun? Rahat ol. En yakınların bunlar…’ Benim için önemini anlatmaya çalışsam da anlamadı. Bir an önce gelse de istediği şeyleri yapsam. Devam edecek...