Çeyiz Parası

28 Kasim 2022 8 dk oku

Yıldız ailesinin iki evlatları vardı. Büyük olan çocukları Burcu, diğeri ise Tahir idi. Burcu Milli Eğitim de öğretmendi. Tahir ise İngilizce mezunu olsa da gazetede stajyer olarak çalışıyordu. Ta ki o güne kadar. 2016 15 temmuzu onların da hayatlarını altüst etmiş, tamamen değiştirmişti. Tahir hemen gözaltına alınanlar arasındaydı. Şimdiki ikametgahı Silivri’ydi. Burcu ise Khk ile ihraç edilmişti. Suçu ise büyüktü: Sendika üyesi olmak… O günlerde kamudan ihraç edilmek için bir tane madde yeterliydi. Burcu taşınıp baba evine geldi. Ama insanın baba evinde bile huzur bulamadığı günlerdi. İlk günler nispeten iyi geçsede ilerleyen haftalar … bir kere çalışmaya öğretmenlik yapmaya alışan birinin tüm gününü evde geçirmesi çok zordu. Sonra gelen giden misafirlerin abuk sabuk konuşmaları yok mu . Bu tartışma görünümlü laf atmalar, tüm yaşam enerjisini alıyordu. Gelenler oldukça kacacak delik arıyordu. Yeter ki yeni bir akıl veren olmasın. Tanıdıkları ‘DEVLET’ güzellemesi yapıyor. Suçu yoksa yakında zaten işe döneceğini söylüyorlardı. Hele bir de anlamlı anlamlı kafa sallamaları yok mu? O insanı kanser ederdi. Evde boş durmaya alışmıştı ama bu fuzuli akrabalar onun canını alıyordu. Evde duramayacağını anlayınca arkadaşlarına haber saldı.’Bana bir iş bulun’. Sosyal bilgiler öğretmeni olduğu için eğitim alanında çalışma ihtimali oldukça düşüktü. Uzun araştırmalar sonucu başka bir ilden garsonluk bulabildi. Tabi mevcut şartlardan dolayı sigorta filan olmayacaktı. Kabul etti hemen. Birkaç gün sonra İstanbul Pendik’e taşındı. Tren istasyonun yanında sıralı tavuk dönercilerin birinde çalışıyordu. Referanslı ve güvenilir diye alındığı için hemen kasaya konuldu. Kavakpınar taraflarında da üç üniversite öğrencisi kızla tanışmış. Onlarla beraber kalacaktı. Para tura işlerine alışması zor olmadı. Ama insanlara alışmakta zorlanıyordu. Kendisi hiç o taraklarda bezi olmasada ona sarkıntılık eden birileri hep oluyordu. İzin günü sadece bir gündü. O da Silivri de ki kardeşini görmeye ayırmıştı. Patron durumunu bilsede kimseye söylememesini istemişti ondan. Ablalık görevini yerine getiriyordu. Tahir iyi bir kardeşti. Şimdi ise kader arkadaşı olmuşlardı. Aldığı parayı iktisatlı kullanıyordu. Maaşını aldığında Tahir’e yatıracağı parayı ayırıyordu. İlk başlarda aylık 300tl yatırmıştı. Zaman ilerledikçe para da arttı. Önce 400tl sonraki aylarda 500tl. Kimi aylarda ne kadar tutumlu olursa olsun cepten yiyordu. Çeyiz parasıydı. Ama mecburdu. Kardeşi Tahir hapiste Edak kavurma yemesin miydi? Kendine hiç yeni bir kıyafet almamıştı. Öğretmenken aldıklarını giyiyordu. Zaten günlük iş harici bir hayatı da olmayınca kıyafette lazım olmuyordu. Konuşabildiği çok bir insan da yoktu. İstanbul’ da yeniydi. Bir arkadaşı vardı. O da anca çocuğunu anlatıyordu. Bekar, evde kalma korkusu olan bir kız için iyi bir durum değildi. İş arkadaşlarıyla mesafeliydi. On üç on dört saat dışarıda olduğu için ev arkadaşlarıylada bir bağları yoktu. Geriye konuşabileceği Tahir kalıyordu. Cezaevindeki Tahir. Tahirle görüşmek iyi hoştu. Ama hep çok az hem de masraflıydı. Pendik’ten Silivriye gitmesi oldukça zordu. Birkaç açık görüşe kendisi gitmiş ama son anda yetişmişti. Öğlenden sonra olmasına rağmen. Baska koğuşta kalan bir kadınla gidiyordu. Sabah erken de olsa. Öğlene kadar orada oyalanıyor. Görüşten sonra iki de yola çıkıyor geri Pendik’e gelişi akşam sekizi buluyordu otobüsle. Trafiğe yakalandığı zaman. Tahir’e ise bir arkadaşla gidip geldiğini söylüyordu. Kardeşi üzülmesin diye. Kapalı görüşlerin de sadece birine gidiyordu. O kadar yolu dikkatlice konuşmak için gidip gelmek hiç hoş değildi. Ama kardeşi daha uzun zaman orada kalacaktı. Yargıtay da onaylayıp hükümlü olunca Burcu iyice yıkılmıştı. Yıllar yılları kovalamış. 2020 de diğer yıllar gibi başlamıştı. Ta ki mart ayına kadar. Çin’in bilmem neresindeki hastalık Türkiye’yi de vurmuştu. Bundan cezaevinde ki Tahir sadece açık görüşle etkilenirken Burcu’nun tavuk dönercisi daha fena etkilenmişti. İlk başlarda sadece kasaya bakan kız artık her şeye bakıyordu. Sırf işten atılmasın diye. Kendini iyi hissetmediği bir gün işe gitmedi. Pendik Devlet Hastahanesinin önündeki çadıra gitti. Saatlerce sıra bekledi. Korana testi yaptırdı. Sonucun e-nabızdan öğreneceğini Burcu’ya söyleyip gönderdiler. … O hafta ki telefonda ilk başta ablasını aradı. Telefonu kapalıydı. Annesini aradı. Telefonu babası açtı. Sesi gırtlaktan geliyordu. Ablasının başına ne geldiğini söyledi.

Isvicreli yusuf

Her eline kagit kalem olan yazar mi olur arkadasim?